OBEZİTE VE DOĞUM
Hamilelikte obezite, 30 veya daha fazla beden kitle indeksine sahip olmakla ölçülür. Beden kitle indeksi, ağırlık ve boy değerlerinin oranlanmasıyla elde edilen bir rakamdır. Annenin obez olması, hem gebelik hem de doğum sırasında komplikasyon riskini artırabilir. Bu nedenle, hamilelik süresince obez olan veya aşırı kilo almış anneler, yüksek riskli kabul edilir ve yakından izlenmelidir.
Obez bir annenin bebeğini dünyaya getirme anında meydana gelebilecek sorunlar şöyle sıralanabilir:
Omuz Distosisi: Obez kadınlarda en sık görülen problemlerden biri diyabettir. Diyabet iyi kontrol edilmemişse, bu durum bebeği etkiler ve bebek genellikle daha iri olur. Makrozomi olarak da bilinen bebeğin ortalamadan daha büyük olması, doğum anında annenin pelvisine sığmama durumuna sebebiyet verebilir. Makrozomi vakalarında omuz distosisi, yani bebeğin omzunun pelvise takılma riski daha yüksektir. Bebeği dışarı çıkarmak için kullanılan tekniklerin de zarar verici olması muhtemeldir.
Beyin Hasarı: Pelviste doğum esnasında sıkışan bebekler için genellikle vakum veya forseps gibi teknikler kullanılır. Bu aletler bebekte kanama, hipoksik iskemik ensefalopati veya travmatik beyin hasarına sahip olma riskini artırabilir.
Rahim Hasarları: Makrozomi, bebekte oluşturduğu birçok risk nedeniyle sağlık personelleri tarafından endişe kaynağıdır. Omuz distosisi, uzun süren doğum süresi, doğum travması gibi sebepler aynı zamanda rahim hasarları riskini de arttırır. Rahim duvarının katmanlarında herhangi bir yırtılmanın meydana gelmesi ciddi kanamaya neden olabilir, bu da bebeğe oksijen taşıyan damarlara zarar verir. Rahim yırtılması, oksijen yoksunluğunun bebekte beyin hasarına neden olmasını önlemek için hemen acil bir sezaryen gerektirir. Obez ya da aşırı kilolu kadınların normal doğum yöntemiyle bebeğini dünyaya getirmesi başlı başına bir risk faktörüdür.
Anestezi Komplikasyonları: Normal kiloda olan annelerle karşılaştırıldığında, obez annelere anestezi verilmesi esnasında analjezi ve anestezinin başarısız olması, entübasyon zorluğu gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Sezaryen esnasında gerekli olan anestezinin uygulanmasında meydana gelen güçlükler, sezaryenin gecikmesine ve dolayısıyla bebeğin karşılaştığı sıkıntıların artmasına yol açabilir. Bu nedenle doktorlar, doğum yapacak olan obez kadınlarda oluşabilecek komplikasyonların farkında olmalı ve bunları önlemek için adım atmalıdır. Obez annelerde doğum öncesinde entübasyon için daha hazırlıklı olacak şekilde bir anestezi uzmanı tarafından değerlendirilmeler yapılmalıdır. Epidural kateterlerin erken yerleştirilmesi, acil sezaryene ihtiyaç duyulması halinde genel anestezi ihtiyacını önleyebilir.
Anestezinin düzgün şekilde yapılamaması, annede tansiyon düşmesine de neden olabilir. Hipotansiyon, bebekte oksijen yoksunluğu ve hipoksik iskemik ensefalopati’ye neden olabilen kan akışının azalmasına yol açabilir.
Doğumun Normalden Uzun Sürmesi: Doğum, fiziksel olarak acı verici bir süreçtir ve travmaya neden olabilir. Doğum ne kadar uzun olursa, bebekte de o kadar fazla risk oluşur. Bu gibi durumlarda doğumun ilk aşamasını hızlandırmak için, oksitosin hormonu verilebilir. Oksitosin hormonu kasılmaları daha güçlü hale getirir, ancak bu ilacın etkili olup olmayacağı önceden belirlenemez.
Enfeksiyon: Obez annelerde doğumun normalden daha uzun sürmesi, koryoamniyonitte (bebeği çevreleyen zarlar) enfeksiyona yol açabilir. Bu durumdan şüphelenildiği takdirde anneye antibiyotik verilmelidir. Antibiyotik verilmezse, zarlar koptuğunda bebek enfeksiyona neden olan bakterilere maruz kalır; sepsis veya menenjit oluşarak beyin hasarı görülebilir. Buna ek olarak, bebek de doğumdan sonra antibiyotik almalıdır. Bazı vakalarda, daha büyük tehlikelere maruz kalamamak için acil sezaryen gerekebilir.
Fetal Nabız Ölçümünün Yapılamaması: Fetal nabız ölçümü, bebeğin rahimdeki sağlığını değerlendirmenin en önemli faktörüdür. Doğumun en başından itibaren doktorlar, bebeğin refah düzeyini fetal kalp hızı monitörü ile değerlendirirler. Ancak fazla kilolu veya obez olan kişilerde, harici izleme yapmayı zorlaştıracak yumuşak doku birikimine sahip olabileceğini unutmamak önemlidir. Bu gibi durumlarda dahili bir fetal monitörün kullanılması öngörülebilir.
Kaynak: http://www.drerolvural.com/
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.