“Mutluluğa bağımlı yaşamak beraberinde mutsuzluğu getiriyor.”

En çok istenen şey mutluluk ve huzur

İnsanlara “En çok istediğiniz şeyler nelerdir?” diye sorduğunuzda, alınan yanıtlar içerisinde mutlaka ‘mutluluk ve huzur’ oluyor. Çalışıyor, çabalıyor ve mutluluğu elde etmeye çalışıyoruz. Elde ettiğimiz parayı da. mevcut zamanlarımızı da. derslerimizi de. hep güzel bir gelecek hazırlamak ve huzurlu, mutlu bir hayat yaşamak için harcıyoruz. Kimilerimiz mutluluğu kovaladıkça kaçmasına engel olmazken, kimilerimiz bir şey yapmadan mutlu olmayı başarabiliyor. Onlar doğuştan mutlu doğuyor. Bir ev veya araba hayali kuruyor, o ev ya da arabayı aldığımızda mutlu olacağımıza inanıyoruz. Aradan bir zaman geçtikten sonra evi veya arabayı aldığımızda ise kısa süreli bir mutluluk yaşıyoruz. Sonrasında eski mutsuzluğumuza geri dönüyor, başka bir şeyin hayali ile avunmaya ve elde etmeye çalışmaya başlıyoruz.

Mutluluğu farklı şeylerde arıyoruz

Sürekli mutlu olmak için bir şeyler yapıyoruz. Kimilerimiz alışveriş, kimilerimiz gezi, seyahat, kimilerimiz spor ya da güzellik uğraşları ile zaman geçirip hayalindeki mutluluğu yaşamaya çalışıyor. Ancak istediğimiz mutluluğu tam manasıyla yaşayamıyoruz. Belki de mutluluğun gerçekte ne olduğunu bilmiyor ya da mutluluğu yanlış yerlerde arıyoruz. Olaylara ya da nesnelere yüklediğimiz anlamların bize istediğimiz mutluluğu vereceğine inanıyoruz. Bazen “Falanca benim her şeyim o olmadan yaşayamam!” diyor, bazense “Tek hayalim şunu almak ya da elde etmek!” diyoruz. Kişi veya nesnelere bizi mutlu ya da mutsuz etme olanağı veriyoruz. Oysa ki, o kişi ya da nesneler bizim mutluluğumuzu arttırabilmek için var olmalılar. Varlıkları mutlu, yoklukları mutsuz etmemeli…

Önce kendi dünyamızda mutlu olabilmeyi öğrenmeliyiz

Biz kendi hayatımız ve bedenimizde mutlu olabilmeyi öğrenmeli, diğer kişi ya da nesnelerin bizim mutluluğumuzu daha da arttıracak bir duruma gelmelerini sağlamalıyız. Bunu başarabilen insanlar her daim mutlu olabilirken, başaramayanlar mutsuzluktan kendilerini alamıyorlar. Mutluluğa bağımlı yaşamak beraberinde mutsuzluğu getiriyor. Bazılarımız ise ne yazık ki, mutluluğu yanlış yerlerde arıyor. Asıl mutsuz olma nedenlerinin üzerini örtüp onlar yokmuş gibi davranıyor. Oysa ki o sorun orada vardır ve var olmaya devam edecektir. Yaşanan bir mutsuzluğu başka bir uğraşla ortadan kaldırabilmek mümkün değildir. Ancak kişi sorunları, korkuları, acıları ya da hüzünleri ile yüzleşip mevcut durumu değiştirdiğinde mutlu olabilir. Ahmet’le sorunu olan biri bu durumdan yaşadığı mutsuzluğu Mehmet’le birlikte olarak, alışveriş ya da tatil yaparak veya güzellik merkezine giderek çözemez. Çivi çiviyi söker mantığı ile Ayşe’yi. Leyla ile unutamaz. Önce kiminle sorun yaşıyorsak o sorunu çözecek, kafamız iyice rahatladıktan sonra başka bir kişi ile devam edeceğiz. “Mutluluğu bulmak istiyorsan doğru yerde aradığına emin ol!”

Mutluluk için ruh sağlığı şart

Kişiler ruhsal sağlığını koruyamadığı sürece, hayatlarını güzel yaşayabilmeleri çok da mümkün değildir. Şu da unutulmamalıdır ki; yaşanan hiçbir sorun sadece bizim baktığımız gibi değildir. Her insan hayata farklı pencerelerden bakar. Olayları farklı algılar. Bugün bizim için doğru olan bir şey nasıl ki yarın yanlış olabiliyorsa, şu anda başkaları içinde yanlış olabilir. Bir insan gerçek manada mutlu olmak istiyorsa hayatın içinde ‘esnek’ olabilmeyi öğrenmelidir. Katı kurallar ya da ön yargılarla mutlu olabilmek de imkansızdır.

Tüm olaylar veya ilişkilerde empati kurmayı başarabilmek ve hayata farklı bir gözle bakış açısına sahip olabilmek hem bize hem de birlikte olduğumuz kişilere kolaylık sağlar. Yaşanan tartışmalar sonrasında haklı olmaya çalışma mücadelesi mutluluk değil, mutsuzluk getirir. Biz kendimize şunu sormalıyız “Haklı mı olmak istiyorum, mutlu mu?” Eğer cevabımız mutlu olmak ise, o zaman haklı olmaya çalışmayı bırakmalı ve mutlu olmaya izin vermeliyiz. Biz mutlu olmaya izin verirsek o bizi mutlaka mutlu eder. Yaşadığımız tüm olayların asıl nedeni unutmayalım ki, biziz. Önemli olan “Otu çekip köküne bakabilmektir.” Eğer ot mutluluk olsun istiyor, ancak kökü mutsuzluk ise bu mümkün değildir. Mutluluk biçmek isteyen mutluluk ekmelidir.