Eğer her şeyi doğru yapıyor ve buna rağmen tartıda sonuç alamıyorsanız işin arkasında bu dört kilo kaybı sabotajcısı olabilir. Bunlardan temelli kurtulmanıza yardım edeceğiz.

Demek bu yıl daha sağlıklı ve daha zayıf olmaya karar verdiniz. Yemekler arası havuç yiyorsunuz, yediğinizin kaydını tutuyorsunuz ve sürekli salona gidiyorsunuz. Fakat sonuçlar, maalesef iyi değil! Ortaya bir efor koymak ve karşılığını alamamak üzücü olsa gerek… Lâkin gofretleri bırakıp yerlerine havuçları koymadan önce şuna bir göz atın. Bazı hiç düşünmediğiniz sürpriz faktörler, çabalarınızı sabote ediyor olabilir. Bu yüzden hedeflerinizi hemen terk etmeyin. Biz kilo verme yolundaki bu engelleri aşmanızı sağlayacağız.

1.BEYNİNİZ MESAJI ALMIYOR

Kilo vermenin iyi spor ve yemek kombosuyla oluştuğunu düşünebilirsiniz, fakat beyniniz de zayıflama konusunda çok önemli rol oynar. Herkesin kafası farklı çalışır, bu da herkesin iştahının farklı olması anlamına gelir. Leptin hormonunun görevi beyne ne zaman yemek yemeyi bırakmasını ve kalori yakmasını söylemektir. Fakat fazla miktarda leptin hormonu salgılıyorsanız beyin algılayıcılarınız direnç kazanabilir ve mesajı almayabilir. Genellikle, leptin seviyeleri yüksek olduğunda, hipotalamus üzerinde artık yemek yemeyi bırakabilirsin sinyali gönderilir. Problem leptine karşı direnç geliştirdiğinizde ortaya çıkar. Bu da doymanıza rağmen yemek yemeye devam etmeniz anlamına gelir.

“Beyniniz de zayıflama konusunda çok önemli rol oynar!”

NASIL AŞARSINIZ? NE YEDİĞİNİZİ İZLEYİN

Çok fazla yemek leptin tepkilerinize zarar verebilir. Porsiyon büyüklüklerinize dikkat edin ve gün boyunca atıştırmayın. Kronik fazla yemek yeme ve yüksek seviyede karbonhidrat tüketimi leptin algılayıcılarının direnç geliştirmesine sebep olur. Bu da sürekli yemek yemek isteyeceğiniz için kilo vermeyi zorlaştırır. Saat 16 öncesi ekmek, makarna gibi basit karbonhidratları bir kenara bırakıp esmer pirinçli pilav ve kepek ekmeği gibi karmaşık karbonhidratlara yönelin. Sürekli aktif olmaya da devam edin. National Çenter for Tumor Diseases kurumunda yapılan bir araştırmaya göre diyetle birleştirilen bir egzersiz leptin seviyelerini yüzde 40 oranında düşürür.

2.BİR ELMASINIZ

Yağı nerede depoladığınız konusunda, doğal vücudunuzun büyük bir etkisi vardır. Armut şekilli vücutlarda ağırlık kalça kısmında toplanırken, elma şekillilerde göbek kısmında toplanır. Karın, yağı genellikle kan şeker seviyesi dengeleyici hormon olan insülin ve stres hormonu kortizolla ilişkilendirilir. Bu yüzden işiniz stresliyse ve elma şekilliyseniz, bizden daha zorlu bir savaş veriyorsunuz demektir. Elma şekilliler kilo verme konusunda diğerlerine göre daha çok zorlanır.

NASIL AŞARSINIZ? ŞEKERİ KESİN

İş teslim etmek zorunda olduğunuz bir gün çikolataya uzanmak ne kadar heyecan verici olursa olsun, canınızın fazla şeker istemesi spor salonundaki verimliliğinizi azaltır. Kan şeker seviyenizi dengede tutmak ve göbeğinizi eritmek için şekeri azaltmaya çalışın. Bu da makarna ve pirinç gibi karbonhidratları kesmek anlamına gelebilir. Stresi azaltmak da yardımcı olacaktır. Çünkü kortizol hormonu göbek bölgenizi şişirir. Stresinize dikkat edin, sizi geri tutan o olabilir.

3.BAĞIŞIKLIK SEVİYENİZ DÜŞÜK

Kalorileri toptan kesiyorsanız, kilo vermenizi oyalıyor olabilirsiniz. Illinois Chicago Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre kalorileri radikal bir şekilde kesmek (detoks veya aç kalma) bağışıklık hücreleri olan sitoksin seviyenizi düşürür. Ek olarak, gıda intoleransı ve hassaslığı bağışıklık tepkimesine yol açar; bu da susuz kalma, şişme ve kilo verme zorluklarına yol açar.

NASIL AŞARSINIZ? VÜCUDUNUZU GÜÇLENDİRİN

Bazı yemeklerin bir tepkimeye yol açtığını düşünüyorsanız, o yemeği kesin sonra tekrar yavaşça almaya başlayın ve semptomlar gözüküyor mu diye kontrol edin. Kepekli ekmek, antioksidanlı meyve ve sebze için kalori saymayı bırakın. Yemek çeşitliliğinizi arttırın ve her gruptan yemeye dikkat edin.

4.SİNDİRİMİNİZ BOZUK

Bir sürü yararlı bakteri duymuşsunuzdur, milyonlarca iyi adam sindiriminizi çalıştırıyor. Fakat bilim adamları bir sindirim kahramanı buldu. Akkermansia muciniphila adı verilen bakteri tip 2 diyabeti riskini azaltırken sizi sağlıklı bir kiloda tutuyor. Proceedings of the National Academy of Scientists’in yaptığı bir araştırmaya göre bu bakteri obezite riskini ve insülin direncini azaltıyor.

NASIL AŞARSINIZ? BAĞIRSAKLARINIZI BESLEYİN

Evet, probiyotik bakımdan zengin yemekleri dost bakterileri güçlendirmek için isteyebilirsiniz, fakat buradaki akıllı hareket esas orada olana dikkat etmek olur. Akkermansiayı sürdürmek için prebiyotik besinleri ihmal etmeyin. Muz, yulaf, enginar ve kuşkonmaz ideal olacaktır.